ÇOCUKLAR HAKKINDA EN SIK SORULAN SORULAR

Çocuğuma arkadaşlık ilişkilerinde nasıl yardımcı olabilirim?

Ebeveynler çocuklarının arkadaş ilişkileri kurmasına ve arkadaş ilişkilerini geliştirmesine yardımcı olmak için;

*Çocuğa arkadaşlık kurmak için gerekli olan becerileri öğretmeli

*Çocuğun arkadaşlarını eve davet etmesine izin vermeli

*Çocuğa arkadaşlarını seçme fırsatı vermeli

*Çocuğun arkadaşlarıyla alay etmesine izin vermemeli

*Çocuğa rehberlik etmeli

*Çocuğun özgüvenini desteklemelidir.

Tek ebeveynli çocuklara  nasıl bir yaklaşım sergilenmelidir?

Boşanma, kayıp veya farklı sebeplerle çocuklarıyla yalnız yaşamak zorunda olan ebeveynler öncelikle kendilerine güvenmelidir.

Boşanan ebeveynler;

*Eşlerin birbirlerine karşı sorumlulukları sonlansada  anne- baba rolü işbirliği ve  iletişimi koparmayarak sürdürülmeli

*Çocuklarının duygularını anlamaya çalışmalı

*Çocuğa demokratik bir tutum sergilemeli

*Çocuğu dinlemeli, çocuğun gelişim dönemlerine uygun  sorumluluklar almasını desteklemeli

*Çocuklara yaşlarına uygun şekilde, boşanmanın onları nasıl etkileyeceği somut olarak anlatılmalı

*Eski eşle olan sorunlar çocuğa yansıtılmamalıdır.

Ebeveynlere bağımlı çocuklar yetiştirmemek için neler yapılmalıdır?

Bebekler doğdukları andan itibaren birisinin bakımına ve yardımına ihtiyaç duyarlar. Anne bebeğin ihtiyaçlarının büyük bölümünü karşılayan ebeveyndir. Bebeğini giydirir, besler ve bunun gibi ihtiyaçlarını gidermeye çalışır. Bebek büyüdüğünde ve ayaklanmaya başladığında ise ebeveynler çocuğuna cocuğun gelişim dönemine uygun sorumluluklar vermeye başlamalıdır. Yemeğini kendisinin yemesine, giysilerini kendisinin giymesine izin vermeli ve onu uygun olan girisimleri konusunda desteklemelidir. Eğer ebeveynler bu süreçte aşırı koruyucu, kaygılı bir tutum izler ve çocukların sorumluluklarını kendileri üstlenirlerse ilerde bağımlı çocuklar yetişmesine sebep olurlar.

Çocuk gelişiminde spor ve oyunun önemi nedir?

Canlılığın temel belirtisini hareket oluşturur.Hareket insan eğitimin temel parçalarından biridir.Spor çocukların üstünde kitle eğitim haritasını oluşturur.Çünkü spor çocuğun hem fiziksel gelişimini hem de bilişsel gelişimini aktifleştirir.Spor yapan çocuk enerjisinin boşalımını sağlar ve ruhen de kendini rahatlamış hisseder.Çocuk spor sayesinde kendine güvenini sağlayıp kurallara uymaya ve başkalarının haklarına saygı göstermeyi öğrenir.Takım oyunlarında da bireylerle iletişimi güçlenir.Çocuklar artık çarpık kentleşme yüzünden parklara-oyun alanlarına hasret kalıyor.Çünkü günümüzde çocuklar evden-okula servisle gidip geliyor ve bu onların hareket alanını kısıtladığı için ileriye dönük nevroz oluşmasında etkili olabiliyor.
Psiko-motor gelişim fiziksel büyüme ve gelişme ile birlikte beyin, omurilik gelişimi sonucu organizmanın isteme bağlı olarak hareketlilik kazanmasıdır.(Akandere,2003)Oyun aktiviteleri psiko-motor gelişimini hızlandırır.Çünkü oyun çocuğun merak duygusunu tatmin edip hayal dünyasını genişletir bu da çocuğun zihinsel gelişimini olumlu yönde etkiler.
Çocuk gelişimindeki bu parçalar birbirinden bağımsız değildir.

Müziğin çocuk gelişimindeki etkisi nedir?

İlköğretimden beri çocuğun üstünde oluşan “ders” baskısı çocukları bunaltıp,ruh hallerini olumsuz etkiler.Müziğin içinde bulunduğu estetik duygu uyandıracak etkinlikler çocuğun üstündeki bu baskıyı azaltarak çocuğun rahatlamasına sebep olur.Müzik çocuğun doğal çevresinde her zaman bulunan bir olgudur. Oyunların içindeki şarkılar, tekerlemeler, ninniler vs.

Çocuk her materyalden bir ses elde etmeye ve onu anlamaya çalışır.Müzik programı çocuğa müzik deneyimlerinin kalitesiyle programın düzenlenmesiyle çocuğun gelişimine katkı sağlar.
Çocuk yaratıcılık kazanır ve bu çocuğun perspektifini geliştirip, bilişsel düzeyinin ilerlemesini sağlar.
Müzik ile çocuk hayata uyum sürecini daha kolay atlatır.

Coçuklarda Ayrılık Kaygısı

Coçuklarda ayrılık kaygısı; anne, baba ya da sevdikleri kişi ve nesnelerden ayrılmaya ilişkin aşırı kaygı duyma olarak tanımlanır. Tüm çocuklar, özellikle de 0-3 yaş dönemindeki cocuklar bir miktar ayrılık kaygısı gösterirler. Bu dönemde görülen ayrılık kaygısı normal bir gelişim dönemi özelliği iken, bu yaştan sonra  aşırı sıkıntı yaratan ve sorunlara neden olan ayrılık tepkileri ayrılık kaygısı bozukluğu olarak tanımlanır ve müdahale gerektirebilir.


Çocukların gelişim dönemlerine göre çocukların ev içerisinde alabilecekleri sorumluluklar nelerdir?

* 2-3 yaşlarında çocuklar oyuncaklarını sepete koyabilir, kitapları rafa yerleştirebilir.

*4-5 yaşlarında çocuklar sofrayı kurmaya yardım edebilir, kendisi giyinebilir ve kıyafetlerini kendi seçebilir, renkli çorapları eşleştirebilir, bir ebeveynin yardımıyla sandviç hazırlayabilir. 

*6-7 yaşlarında çocuklar evcil hayvan besleyebilir, yatağını düzeltebilir, bitkileri sulayabilir.

* 8-9 yaşlarında cocuklar bulaşık yıkamada yardımcı olabilir, sofrayı kendi kurup kaldırabilir, bulaşık makinesini yerleştirebilir.

Böylece çocuk gelişim dönemi özelliklerine göre sorumluluk almaya başlar ve iş bölümünü etkin katılım sağlayarak deneyimleyebilir.

Çocuğumun izleyebileceği çizgi filmleri seçerken nelere dikkat etmeliyim?

Öncelikle çizgi filmi seçerken çocuğun yaşı ve gelişim dönemi dikkate alınmalıdır. Üst yaş grubuna yönelik çizgi filmler çocuğun duygusal ve sosyal hatta bilişsel gelişimini olumsuz  olarak etkiler. Doğru seçimler  ise çocuğun izledikleri çizgi film ile gerçek hayatı karşılaştırıp birbirini destekleyen değerleri ve rolleri daha kolay benimsemesine yardımcı olabilir.


Taşınma çocuğu etkiler mi?

Taşınmak herkes için zor ve etkisi olan bir süreçtir. Bu nedenle böyle büyük bir değişim, çocukları da etkiler. Öyle ki bu durum çocuklar için daha da zorlayıcı olabilir. Çocukların taşınma döneminde bazı uyum sorunları ya da sosyal sorunlar geliştirme ihtimali yüksektir. Ancak ebeveynler taşınmayı iyi bir şekilde planlayıp yönetirse çocukların da bu dönemi daha kolay atlatabilmesine ve uyum sağlayabilmesine yardımcı olabilirler.


 Çocuğumla kaliteli zaman geçirmek için neler yapabilirim? 

Çocuğunuzla birlikte olduğunuz zamanlar yalnızca  bedenen değil  ruhende çocuğunuzla birlikte olmanız önemlidir. Bu onunla olduğunuz zaman süresince sadece ona odaklanmak demektir.  Birlikte kitap okumak, bir araya gelip en azından bir öğün yemeği birlikte yiyebilmek, birlikte oyun oynamak, sinemaya gitmek kaliteli zaman geçirmenin en güzel yollarındandır.

Ebeveynler çocuklarının akran zorbalığına maruz kaldıklarını nasıl anlayabilir?

Birçok çocuk özellikle de küçük yaştaki çocuklar zorbalığa uğradıklarını anlamaz, bilseler bile bunu ‘’Ben zorbalığa uğruyorum’’ şeklinde ifade edemezler. Bu nedenle çocuk eğer okula gitmek istemiyor, okul servisine binmemek için yol arıyor, çocuğun eşyaları sıklıkla yok oluyor ya da zarar görüyorsa,  okuldaki arkadaşlarından hiç bahsetmiyor, okul dışında okul arkadaşlarıyla görüşmekten kaçınıyorsa, tam olarak açıklayamadığı yara veya izleri varsa, duyguları şiddetli bir şekilde açığa çıkıyorsa (öfke patlamaları, ağlama krizleri vb.)  çocuk akran zorbalığına maruz kalıyor olabilir. Bu durumla karşı karşıya iseniz bir uzmandan destek almakta fayda var.

Çocuklara görgü kurallarını öğretme de anne babaya öneriler

*Ebeveynler çocuklarına öğüt vermek yerine, doğru davranışı uygulamalı olarak göstermelidir.

*Anne ve baba konulan kurallar konusunda aynı tutumu sergilemelidir.

*Anne ve baba önce  birbirlerine saygılı davranmalıdır.

*Çocuğa kuralları öğretirken baskıcı ve cezalandırıcı davranmamalıdır.

*En önemlisi ebeveynler çocukları için doğru ve örnek rol modeller olmalıdır.

Kaygı Bozukluğunun çocuklardaki belirtileri nelerdir?

*Diğer çocuklarla karşılaştırıldığında gerginlik veren durumlarda kendilerini rahatlatmakta zorluk yaşarlar.

* Kaygı bozukluğu yaşayan çocuklar gerginlik ve endişeyle başa çıkabilmek için kaygı düzeylerinin yüksek olması nedeniyle yaratıcı planlar yapamazlar, problemlere çözüm üretemezler.

*Yaratıcı çözümler bulabilmiş olsalar bile çabuk pes ederler çünkü kendi duygularıyla baş etmekte zorlanırlar ve sonuca hemen ulaşmak  isterler.

*Endişe duydukları durumlarda duygularını kontrol altına alabilseler bile kendinilerini başarılı hissetmezler.

Çocuklara ödev yapma alışkanlığı nasıl kazandırılır?

*Çocuğun çalışma ortamının sessiz ve düzenli olmasını sağlayarak çalışabilmesi için uygun ortam hazırlanmalı

* Çocuk ödev yaparken TV vs. açık olmamasına dikkat edilmeli

* "Çocuğa "Ne çabuk bitirdin?", "Hadi ödevlerine tekrar bak" gibi uyarılarda bulunulmamalı. Bu durum çocuğun ödeve karşı soğukluk duymasına sebep olur.

* Ödev için ihtiyaçlar önceden çocukla birlikte belirlenmeli, gerekli olan materyallerin ödevden önce masada hazır bulunulması sağlamalı.

* Çocuğunuz yaptığı ödevleri okula götürmede unutkanlık yaşıyorsa okula gitmeden önce çantasını birlikte kontrol edebilirsiniz.

*Zamanında tamamlanan ödevin ardından, birlikte yapmaktan hoşlandığınız ortak bir aktivite gerçekleştirebilirsiniz. (satranç oynamak, film izlemek gibi)

* Siz olmadan ödevlerini yapmıyorsa, ödevlerini nasıl yapacağı konusunda önce yardımcı olup ardından ödevi kendi başına yapması için süre belirleyebilirsiniz.

* Asla onun yerine ödevlerini siz yapmayın.

* Ödev yapmadığında çocuğa hakaret, aşağılayıcı sözler kullanmayın.

* Çocuklar en iyi oyunla öğrenirler. Ödevlerin içine biraz oyun katabilirsiniz.

* Ödevlerin neden yapılması gerektiğini her defasında çocuklara anlatılıp ödev yapmalarına motive olmalarını sağlayabilirsiniz.