Çocuk Filozoflar

 

 

 

Çocuk Filozoflar

 

 

 

 

Çocuk Filozoflar

ÇOCUK FİLOZOFLAR AKADEMİSİ

 

Belirli bir Entelektüel olgunluğa ulaşmış, ne yapmak ve ne olmak istediğini bilen, hedeflerini kendi oluşturabilen, bireyler
yetiştirmek için hazırlanmış kişilik gelişim programı.

Çocuk Filozoflar
Lang

 

 

PROGRAMLARIMIZ

 

 

MATEMATİK FİLOZOFU OLUYORUM

 

Matematik Filozofu Oluyorum programımızın temel amacı, soyut kavramlarla yüklü olan matematik bilimini somutlaştırarak çocuklar için anlamlı ve eğlenceli bir hale getirmektir. 

Seanslar tamamen sorgulama esasıyla işlenir. Bu şekilde kavramlar arası ilişkiler kurulur, üst düzey matematik sorularını çözebilmek kolaylaşır. 

Matematik Filozofu Oluyorum Programına katılan öğrenciler,

  • Matematiksel düşünme stratejilerini destekleme

  • Matematiksel muhakeme kurma

  • Üst düzey problem çözme

  • Matematiksel ifade ve işlem yeteneğini geliştirme

  • Yeni nesil soruları analiz edebilme gibi becerileri geliştirir. 

 

Matematik Filozofu Oluyorum programımız farklı yaş gruplarında yaşa uygun beceri ve kazanımlar katmaktadır. Seanslar bireysel veya grupla yapılabilmektedir. Tanıştığımız tüm ailelerle önce bir değerlendirme seansı yaparız. Öğrencinin mevcut durumu belirlenir, hedefler hakkında konuşulur. Ardından program önerisini yaparak ortak kararla yola çıkarız. Üst düzey yeteneklere sahip çocuklarla veya matematikle ilişkisi zedelenmiş çocuklarla farklı programlar izleriz. Her çocuğun özelinde alanında uzman kişilerle çalışırız. Bu şekilde sürecin hem bizim, hem de öğrenci için faydalı olmasını garantileriz. 

 

Matematik Filozofu Oluyorum (0-3 ve 4-6 Yaş Grupları)

0-3 yaş gruplarındaki. etkinlikler sayı duyusu geliştirir. Somut materyallerle yeni kavram edinimi hızlandırılır. Duyusal etkinliklerle desteklenen bir programdır. Somut dönem materyalleri kullanılır. Dikkat becerileri ve matematiksel düşünme süreçleri üzerinde çalışılmaya başlanır. Matematiksel kavramlar, gerçek materyalleriyle verilir. 

Küçük yaş gruplarında süreç mutlaka bireysel değerlendirmeyle başlar. Zihinsel, sosyal, duygusal alanlarıyla birlikte çocuklar değerlendirilir. Ardından uygun program türü hakkında velimizle görüşme yapılarak süreç başlanır. 

Matematikle geçirilen her saniye çok kıymetlidir. Küçük yaş gruplarının matematik eğitimine çok önem veriyoruz. Her alanın kendi uzmanlarından destek alarak geliştirmek, ilerlemenin doğal yollardan ve sevilerek ilerlemesini sağlıyoruz.

 

Matematik Filozofu Oluyorum (6 -10 Yaş Programları)

İlkokul sürecindeki filozoflarımızın matematikle iyi ilişkiler kurmasını sağlayan, işlem becerilerini geliştiren, akademik kavramların birbirleriyle bağlantılarını keşfettiren programlarımızla mutlaka tanışmasını isteriz. Program sayesinde matematiğin gerçek hayattaki karşılığını öğrenmeleri mümkün olmaktadır. Okul sistemi içinde çok az yer verilen etkinlikler, matematiksel düşünmenin gelişmesi için gerçekten çok önemlidir ancak ne yazık ki okulda matematiğin yalnızca teknik kısmı anlatılır. 

 Tanıştığımız filozoflarımızla önce bir değerlendirme seansı yapıyor, ardından önerdiğimiz süreci velilerimizle paylaşıyoruz. 

Çocukların matematikte başarılı olmasını sağlamak için doğru yöntemler ve materyallerle buluşması, kavramların tam bir şekilde yerleşmiş olması gerekmektedir. Matematik Filozofu Oluyorum programı kesinlikle verim alınacak bir süreçtir. 

 

Matematik Filozofu Oluyorum (10-15 Yaş Grupları) 

Yeni Nesil Sorular Neden Çözülemiyor? sorusuyla yola çıktığımız üst düzey sorularak odaklanan Matematik Filozofu Oluyorum süreci, matematiksel muhakeme yapmayı geliştiren, yeni nesil sorularda başarıyı getiren bir programdır.   Sorgulamaya dayalı olan sistemimiz tüm matematiksel konuları birbiriyle ilişkili öğretir.  Öğrencimizin ihtiyacına göre stratejik okuma öğretimi de yapılmaktadır.  

Matematik Filozofu Oluyorum Süreci, matematikle pozitif bağları kırılmış, ön yargılı öğrencilerimize çok faydalı olmaktadır.  En erken dönemde bizimle tanışarak alınacak verimi arttırın. Değerlendirme randevusu alın. 

 

 

 

 

 

EĞİTİM

İŞLENEN MODÜLLER

 

  • Çocuk FilozoflarAnalitik&Eleştirel Düşünme
    • Bu eğitimde ulaşılmak istenen, çocukların eleştirel düşünme, başkalarının duygu, düşüncelerini anlayabilme yeteneği ve risk yönetimini uygulayabilmesidir.
  • Çocuk FilozoflarEntelektüel Bilgi
    • Bu eğitimde ulaşılmak istenen,çocukların felsefe, bilim, sanat, tarih, coğrafya ve kültürel alandaki önemli noktaları uygulamalı olarak öğrenmesidir.
  • Çocuk FilozoflarKendini Tanıma
    •  Bu eğitimde  çocuklar beynin nasıl işlediğini, kendi ilgi alanlarını, duygularını keşfederler.
  • Çocuk FilozoflarFiziksel Farkındalık
    • Bu eğitimde çocuklar, bedensel farkındalık, bedenini doğru kullanma, bedensel sağlık ve doğru beslenme becerilerini kazanırlar.
  • Çocuk FilozoflarZaman Yönetimi
    • Bu  eğitimde çocuklara planlama yapabilme, bir plan dahilinde çalışabilme ve zamanını yönetebilme becerisi kazandırılmaktadır. 
  • Çocuk FilozoflarSosyal Beceriler
    • Bu eğitimde çocuklara onları bağımsızlaştırıcı kişisel bakım becerileri ve toplumsal beceriler kazandırılmaktadır.
  • Çocuk FilozoflarErgenlik ve Çatışma Çözümü
    • Bu eğitimde ergenlikteki bedensel ve duygusal değişimleri anlayabilme ve olası aile içi çatışmaları önleyebilme becerilerini kazanırlar.

 

 

EĞİTİM YÖNTEMLERİMİZ

 

Çocuk Filozoflar

  • Matthew Lipman Felsefe Programı
    • Matthew Lipman'ın çocuklar için hazırlamış olduğu, elliye yakın ülkede uygulanmakta olan eğitim tekniklerini içeren kurumumuzda da eğitimlerimizi uygularken faydalandığımız program.
  • Beyin Fırtınası
    • Beyin Fırtanası tekniği A. Osburne tarafından geliştirilmiştir.Yaratıcı problem çözme becerisini kazandırmayı amaçlayan güçlü bir grup çalışması tekniğidir. Katılımcılar yaratıcı düşünme ve hayal kurma yoluyla bir konuya çözüm getirebilmek için fikirlerini özgürce ifade ederler. Tekniğin temel amacı öğrencilerin fikir üretmelerini ve bu fikirleri ifade etmelerini sağlamaktır. Üst düzey bir tartışma tekniği olarak kullanılır.
  • Mikro Metodu
    • Mikro metodu, öğrencinin davranışının bir süre kadar gözlemlenmesi, gözlemin kayıt edildikten sonra öğrenciye aktarılması, hataların belirlenerek öğrencinin istenen düzeye gelene kadar konu üzerinde ''Öğret- Yeniden Öğret'' tekniği ile eğitim görme metodudur.Psikomotor Davranış Eğitimde aktif olarak kullanılmakta olup, öğrenci sayısı, öğrenim süresi, konular küçültülmüş mikro düzeye indirilmiştir. 
  • Balık Kılçığı Tekniği 
    • K.İskawa tarafından bulunmuştur.Problemin nedenlerini ve alt nedenlerini tanımlamada kullanılan bir tekniiktir. Öğrencilerin derin düşünerek, olayları ve ilişkileri organize etmesini sağlar.Öğrencilerin beraber saygı içinde olayların nedenlerini aramalarını, farklı görüşler ortaya koymalarını ve bunlar üzerine düşünmeleri sağlanır.
  • Tartışma
    • Karşıt görüşlerin kurallar dahilinde, saygılı bir şekilde tartışılarak öğretilme metodudur.
  • Benzetim
    • Benzetim Tekniği, bir olay, durum, nesne ve aktivitenin öğretim ortamında tasarlanmasıyla yapılan eğitimi içerir. Benzetim bir durumu gerçeğe benzer koşullar yaratarak yaşayarak öğrenmesini sağlamak için tasarlanmıştır. Öğrencilere gerçek durumlara hazırlık açısından yüksek bir deneyim sağlatır. Öğrencinin gerçek bir durum içinde kalınca ne yapması gerektiğini güvenli bir biçimde öğrenmesi hedeflenir.
  • Sokrates Yöntemi
    • Soru cevap şeklinde ders işlenen bu yöntemle eleştirel düşünme becerilerini geliştirme, akıl yürütme, hatırlama, yaratıcılık,konuşma alışkanlığı, sorgulama gibi becerilerin kazandırılması amaçlanır.
  • Demonstrasyon
    • Bilgi edinmek, ilgi uyandırmak, çalışma standartlarını geliştirmek, göze kulağa aynı anda hitap etmek için tasarlanmış bir gösteri tekniğidir. Bir işin tam olarak nasıl yapıldığını gösterme tekniğidir.
  • Eğitsel Oyunlar
    • Eğitsel oyunlar, sanatsal, estetik, fiziksel, zihinsel yeteneklerini geliştiren, hayatı ve öğrenmeyi zevkli kılan etkin bir yöntemdir. Konular oyuna dönüştürülerek ilginç, kolay öğrenilir, keyifli bir hal alır.
  • Simulasyon
    •  Sınıf içinde bir olayın gerçekmiş gibi ele alınıp, üzerinde eğitici çalışma yapılmasıGerçeğe uygun bir model üzerinde öğretim yapılması

  • Vaka Çalışması
    • Bir olayın, bireyin eski yaşantılarını, çevresi, dosyaları ve buna benzer birçok detaylar incelenerek, derinlemesine araştırma yaparak bilgi edinme yöntemidir.
  • 5 e ve 7e Modeli
    • 5 e modeli öğrencinin sahip olduğu bilgi ve becerileri aktif bir şekilde kullanmasını sağlayan, öğrencinin araştırma merakını arttıran ve öğrencinin beklentilerine cevap veren bir öğretim modelidir. 7 e modeli ise 5 e modelinin geliştirilmişidir.
  • Münazara
    • Herhangi bir konu üzerinde zıt düşüncelerin karşılıklı olarak savunulmasıdır.
  • Drama
    • Drama öğrencilerin öğrenmelerini yaşayarak yapabilecekleri en etkin yöntemdir.Etkili öğrenme, keyif alma, dile hakimiyet, konuşma yeteneğini geliştirme, yaratıcılığı arttırma, kendine olan güveni geliştirme, kendini ifade edebilme ve akıcı konuşma yeteneğini arttırma gibi olumlu etkilere sahiptir.
  • Altı Şapkalı Düşünme Tekniği
    • Yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmede kullanılan bir grup eğitim tekniğidir.Eleştirel ve çok yönlü düşünmeyi sağlar. Bir olayın tek bir yönü değil bir çok farklı yönü olduğunun işlendiği bir yöntemdir.  Öğrencinin bir olayın tek bir yönüne takılıp kalmasını engeller. Bu yöntemde altı değişik renkte şapka bulunur ve herbiri başka bir fikri temsil eder.Öğrenciler sırası ile tüm renkteki şapkaları tek tek giyerek görüş bildirirler. Böylece olaylara farklı yönden yanaşmayı öğrenirler.Kırmızı Şapka: Önsezilere dayalı olaylarda duygusal tepki vermeyi anlatır.Siyah Şapka: Olaylara eleştirel ve karamsar bakar. Sarı Şapka: Olaylara iyimser yönden bakar. Yeşil Şapka: Yaratıcı ve yeni bir bakış açısı üretmeyi düşünür.Mavi Şapka: Olayları tüm olası yönleriyle gören ve değişkenleri kontrol altında tutan bakış açısıdır.
  • Coaching Metodu
    • Gelişim ihtiyacı içinde olan çocuğa yol arkadaşlığı yapma metodudur.
  • Sosyodrama (rol play)
    • Sosyodrama, katılanların ortak ilgisi olan gerçek yaşamla ilgili durumların hareketlerle canlandırılmasıdır.
  • Çoklu Zeka Kuramı
    • Yıllardır üzerinde belki de en çok konuşulan kavram ‘Zeka’ olmuştur.Zekanın ne olduğu, kimlerde ne düzeyde bulunduğu,zekayı olumlu ya da olumsuz etkileyen şeyler ve nasıl daha yüksek zekaya sahip olacağımız yüz yıllardır merak ve tartışma konusudur.Akademik eğitimin ve başarının günümüzde neredeyse en önemli konu haline geldiği de göz önünde bulundurulduğunda özellikle çocuklardaki zeka potansiyeli olayın en can alıcı kısmını oluşturdu.Bütün bunlar bir yana zekanın ne olduğu yıllarca tartışıldıktan sonra üzerinde anlaşılan bir kavrama ve sonuca ulaşıldı.Artık zekanın bir iki cümleyle özetlenemeyecek kadar karmaşık bir sistem olduğunu ve eskiden bildiğimiz birçok şeyin aslında çok da doğru olmadığını fark ettik.Sadece sayısal ya da sadece sözel bir zeka olmadığını hem bütün bunları kapsayan hem de tek tek daha farklı alanlardan oluşan bir durum olduğunu anladık.Aksi halde matematikten zayıf olan bir bireyin nasıl iyi bir müzisyen olabildiğini ya da sözel anlamda sorun yaşayan birisinin nasıl yüksek bir bilim ve fen kapasitesine sahip olduğunu açıklayamazdık.

      Son 30 yıla damgasını vuran ve bir öğrenme psikoloğu olan Howard Gardner’la beraber zeka tanımı değişti, zekanın içeriği değişti.Gardner kişilerdeki zekanın tek bir boyutta, yani sadece sözel ya da sadece sayısal olarak değerlendirilemeyeceğini ve farklı boyutlarıyla ele alınması gerektiğini ortaya koydu.Gardner’a göre bir insan herhangi bir ürünü meydana getirebiliyor, herhangi bir soruna etkili çözümler üretebiliyorsa o insan zekidir ve bildiğimiz anlamlardaki zekanın farklı olarak ele alınması gerekir.Bu farklı alanlar hayatın her alanıyla ilgili olabileceği için de kişileri bir iki tanım içine sıkıştırmak son derece yanlıştır.

      Gardner’ın bu iddiası ve çalışmaları çok büyük ilgi gördü ve artık zeka üzerinde kabul edilen bir gerçek durumuna geldi.Artık biliyoruz ki her insanın farklı yetenekleri ve ait olduğu bir zeka alanı bulunuyor.Buna göre Gardner bir zeka tanımı da yapıyor ve diyor ki;

      'Zeka, hayat süresince karşılaşılan farklı durumlarda ve olaylarda sorunların üstesinden gelerek problemleri çözme ve yeni ürünler, yeni çözümler yaratabilme kapasitesidir.Böylece zeka,her an değişen dünyada yaşamak ve bu değişimlere ayak uydurabilmek amacıyla her bireyde bulunan ve tamamen kendine özgü olan yetenek ve becerilerin toplamıdır.Sonuç olarak da zeka, içinde bulunduğumuz topluma faydalı şeyler yapabilme, faydalı ürünler sunabilme kapasitesidir.’

      Çoklu zeka önce 7 zeka tanımı olarak belirlenmiş ancak 1995 yılında bir zeka türü daha eklenerek 8 farklı zeka olarak tanımlanmıştır.Gardner son yıllarda da 9. Zeka olarak ifade ettiği Varoluşçu Zeka üzerinde çalışmaktadır.

      Çoklu Zekada İlkeler

      Öncelikle çoklu zekanın ilkelerini bilmekte fayda var:

      - İnsanlardaki zekalar tanımlanabilir, geliştirilebilir,ölçülebilir.

      - İnsan gelişimiyle ilgili bütün kuramlar ve bilimsel çalışmalar, çoklu zeka teorisini desteklemekte ve kabul etmektedirler.

      - Bir zeka alanını ilgilendiren çalışmalarda diğer zeka alanlarından da faydalanılabilir.

      - Şu anda bilinen ve tanımlaması yapılan zeka türlerinden farklı zekaların da olması mümkündür.Kişisel özellikler, çevre, inançlar ve yargılar,kültür gibi etkenler zekanın gelişimi üzerinde etkilidir.

      - Zeka denilen durum her insanda farklı süreçlerde oluşur ve her zeka türü dinamiktir.

      - Her birey kendine özgü özelliklere sahiptir ve zeka da kişiye özgü bir durumdur.

      - Her insanda farklı türde zeka gelişimi vardır.

      - Her zeka türü kendine özgü olarak değerlendirilmelidir.Zekanın yapısı, dikkat,algı, hafıza, problem çözümü gibi birçok etken ışığında farklı süreçlerden meydana gelir.

       

      Çoklu Zekada Türler ve Özellikleri

      Sözel - Dilsel Zeka

      Bu zeka türü; sözcüklerle düşünme,doğru ifade ve anlatım,dildeki karmaşık anlamları anlama, değerlendirme, şiir-öykü okuma,akıcı anlatma,sözcüklerde benzerleri bulma ve kullanma, soyut düşünme,sembolik ifadeleri anlama, dili gramer özellikleriyle doğru ve aktif kullanma gibi son derece karmaşık bir beceriden oluşur. Bu zeka türüne sahip bir birey,okuduklarını anlar, kolay hatırlar, ana fikri doğru anlar ve ifade eder.Doğru değerlendirilirse iyi bir hitabet yeteneği vardır.Kelime haznesi gelişmiştir,sözel olarak iyi bir iletişim kurar, karşısındaki insanları etkileyebilir,başka insanları ve konuşmaları taklit edebilir.Kelime oyunlarına ilgisi vardır. Gürültülü ortamlardan hoşlanmaz.Kitap okumaktan keyif alır. Bu zeka türüne sahip kişiler yazar,şair, edebiyatçı,dil bilimci,hukukçu,siyasetçi olabilirler.

      Görsel - Mekansal Zeka

      Bu zeka türüne, ‘gözleri ile düşünme yeteneği’ demek daha doğru olur. Şekiller,çizgiler,imgeler,sembollerle düşünmek, çevreyi algılamakta gözlerle iletişim kurmak, canlandırmak ve üç boyutlu nesnelere görüntülerle yaklaşmak ve muhakeme etmek bu zeka türüne ait özelliklerdir. Görsel-mekansal zekaya sahip birey,öğrendiği bütün her şeyi somut ve görsel malzemeye dönüştürerek gözünde , beyninde canlandırabilir.Eşyaların farklı açılardan perspektifini algılayarak bir çok kişinin farkına varmadığı ayrıntıları yakalayabilir.Düşündüğü her şeyi hayalinde canlandırabilir.Çok hayal kurar,özellikle harita,tablo gibi sistemleri çok rahat anlayabilir.Yön duygusu çok gelişmiştir.Tasarım,çizim ve görüntülerden hoşlanır.Görsel sunumları sever ve bu şekilde çalışabilir.Ders çalışırken mutlaka not almaya dikkat eder. Görüntüsü olmayan uzun anlatımlardan hoşlanmaz. Bu zeka türüne sahip kişiler ressam, fotoğrafçı, mühendis,mimar,tasarımcı, görsel sanatçı, rehber olabilir.

      Bedensel - Kinestetik Zeka

      Hareketlere dayalı olarak kendini ifade edebilme, mimik ve jestlerle birlikte beyin ve beden koordinasyonunu kullanabilme becerisine sahip kişilerin bu zeka türünden olduğu biliniyor. Bu kişiler,eşyalara dokunarak inceler,tanımaya çalışır.Fiziksel beceri gerektiren alanlarda çok başarılıdır. Dans,spor gibi çalışmalarda fark edilir biçimde başarı gösterir. Bedenini doğru kullanır,yüksek performans gösterir.Genellikle birkaç sporla veya faaliyetle aynı anda uğraşır. Çok hareketlidir,sözel anlatılanlardan daha çok yapılanları hatırlar. Çevresine karşı sorumlu ve duyarlıdır. Fiziksel çalışmalarda denge,estetik ve becerisi çok gelişmiştir.Rol yapma,dans,spor gibi alanlarda aktif olarak uğraşır ve yetenekli olduğu hemen fark edilebilir. Sağlıklı yaşam konusunda dikkatli ve ilgilidirler.Her tür öğrenmede zihinsel ve bedensel uyumu kullanırlar. Bedensel-Kinestetik Zeka ya sahip bireyler,sporcu,dansçı,oyuncu, sanatçı,heykeltıraş olabilirler.

      Mantıksal - Matematiksel Zeka

      Bu zeka türüne sahip kişilerin düşünme dili tamamen sayılardan,sembollerden ve şifrelerden oluşur. Hesaplama,somut işlemlerden soyut ifadeler üretme,problem çözme,mantıksal ilişki kurabilme,muhakeme yapabilme,neden-sonuç ilişkisi kurabilme gibi becerileri çok gelişmiştir.Farklı parçaları birleştirip bütüne ulaşabilir,çıkarımlarda bulunabilirler. Genellikle çok meraklıdırlar ve çok soru sorarlar.Zeka oyunları en sevdikleri uğraştır ve oldukça başarılıdırlar. Matematiksel çalışmaları sever, deney yapmaktan hoşlanırlar.Akıl yürüterek,soyut kavramlardan yola çıkarak sayılar arasında bağlantı kurmak ve sonuca ulaşmak konusunda yetenekleri vardır.Şekiller,tablolar ve grafiklerle çalışmayı severler. Eleştirel ve sorgulayıcı bir düşünme yapısına sahiptirler. Bu zeka türüne sahip insanlar,matematikçi,mühendis,mimar,istatistikçi,ekonomist,bilim adamı,bilgisayar uzmanı gibi meslekler, seçebilirler.

      Sosyal Zeka

      Sözlü ya da sözsüz iletişim yeteneğine sahip insanlar bu zeka türünün bireyleridir.Özellikle grup çalışmalarına yatkındırlar ve insanların duygu,düşünce ve davranışlarını anlayabilme, ifade etme, yorumlayabilme,insanlarla empati kurabilme gibi sosyal ve iletişim alanlarında çok başarılıdırlar. Sosyal zekaya sahip insanlar,iyi bir konuşmacıdırlar ve çevrelerindeki insanların duygularına karşı oldukça duyarlı davranırlar.Gözlemcidirler.İkna becerileri çok gelişmiştir.Espri yeteneğine sahip oldukları için bulundukları ortamda hemen dikkat çekerler.Geniş bir arkadaş çevresine sahiptirler,ilgi çekmeyi severler. Bulundukları ortama hemen uyum sağlayabilirler ve farklı ortamlarda bulunmaktan hoşlanırlar.Başka kültürlere çok meraklıdırlar. Hoşgörülü,ikna gücü yüksek insanlardır. Grup çalışmalarından hoşlanırlar,paylaşımcıdırlar. Yönetmekten,organize etmekten hoşlanırlar.Bu alanlarda da oldukça başarılıdırlar. Öğretmenlik,rehberlik,politika,danışmanlık,psikologluk,yönetim ve organizasyon uzmanlığı bu zeka türüne sahip bireylerin yapabileceği mesleklerdendir.

      Kişisel - İçsel Zeka

      Bireyin kendisini tanıma,farkında olma, kendisi olabilme konusundaki yeteneği içsel zeka olarak tanımlanır. Kişi kendisiyle ilgili hedefler belirleyerek bu hedeflere ulaşabilme konusunda sağlam adımlar atar,gelişimine önem verir.Çevrelerindeki olaylara ve kişisel olarak yaşadıkları her duruma ve olaya çok önem verir ve anlamlandırmaya çalışırlar. Düşünme onlar için her şeydir.Özgürlükçüdürler,bireysel çalışmaları severler. Kendisinin bilincindedir ve kişisel olarak kendine önem verir.Aynı ilgiyi başkalarından da bekler. Yalnız çalışmaktan hoşlanır.Daha çok iç dünyasına dönüktür.Belirli hedefleri vardır ve bu hedefler aynı zamanda motivasyon kaynaklarıdır. Daha çok yazar, sosyal hizmet uzmanı,iş adamı,ressam,sanatçı, heykeltıraş olabilirler.

      Doğa Zekası

      İsminden de anlaşılacağı üzere bu zekaya sahip kişi,doğaya, doğadaki canlılara çok meraklıdır ve saygılıdır. Doğadaki canlıları tanıma,araştırma, sorgulama gibi alanlarda çalışmayı sever. Farklı canlı türleri arasında ilişki kurmaya çalışır.İnsanın var oluşunu merak eder ve öğrenmeye çalışır.Canlı türlerinin isimlerini kolaylıkla öğrenir, hafızasına kaydeder.Doğaya dönük yolculukları sever,araştırma çalışmalarına katılmak ister.Doğanın insan yaşantısı üzerindeki etkilerini merak eder,inceler.özellikle belgesel izlemekten hoşlanır.Bitki ve hayvan türlerine karşı özel bir ilgisi vardır.Çevrecidir.Sorumluluk sahibidir.Canlıları ve materyalleri sınıflandırmaya çalışır,çevresindeki canlı cansız bütün maddelere karşı çok meraklı,ilgili ve duyarlıdır. Bu zeka türüne sahip bireyler doğayla ilgili tüm meslekleri seçebilirler: Botanik,Dağcılık,Kimya,Biyoloji,Zooloji,Meteoroloji,Jeoloji,arkeoloji,Tıp,Fotoğrafçılık,İzcilik. Vb. gibi çok geniş bir alandaki mesleklerin tümü bu zeka türüne sahip kişilerin severek yapacakları işlerdir.

      Müziksel - Ritmik Zeka

      Sesler,notalar, ritim ve müzik zekasına sahip kişilerin bu zeka türünden olduğu biliniyor. Ritmik Zekaya sahip bireyler, başta insan sesi olmak üzere,çevreden algıladıkları tüm seslere karşı duyarlıdırlar.Müzikle ve sesle ilgili her şey ilgilerini çeker.Mutlaka bir müzik aleti çalmak isterler.Bu zekaya sahip bazı kişilerin hiçbir ders almadan bir alet çaldığını görmek mümkündür.Müziğin herhangi bir ya da birkaç alanında özel olarak yeteneklidirler. Notasını bilmeden müziği anlar, ritim tutabilirler. Müzikle hareketi birleştirip değişik figürler yaratabilirler.Şarkı,şiir hafızaları çok gelişmiştir. Öğrenmede müzikle çalışarak daha başarılı olabilirler.Farklı kültürlere ve müziklerine karşı çok meraklıdırlar.Aşırı gürültülü ortamlara karşı tepki gösterirler. Meslek olarak, yorumcu,besteci,müzik eleştirmeni,müzisyen,orkestra şefi gibi alanları seçebilirler.

      Tüm bu zeka türlerinin dışında üzerinde konuşulan ve son yıllarda ortaya atılan yeni bir zeka kavramı daha var:

      Okuma Zekası

      Okuma Zekasına göre,kelimelerle insanda var olan zekayı ve türlerini geliştirmek mümkün.Kişi ne kadar çok okuma alışkanlığı kazanırsa, o kadar çok zeka türüyle olan bağlantısı da artacak ve zeka düzeyi pek çok alanda artacaktır.
      Bilindiği gibi insan beyni nöron adı verilen milyarlarca hücrenin bileşiminden oluşuyor.Bu hücreler doğuştan gelen hücreler ancak nöronlarımız maalesef aktif durumda değiller.Okuma zekası teorisine göre, nöronlar arasındaki bağlantı arttıkça ve hızlandıkça bu hücreler aktifleşecek ve beynimizin daha fazla alanını kullanmış olacağız.Bunu sağlamanın yolu da sağlıklı kitap okuma alışkanlığı kazanmaktan geçiyor.Ayrıca bu teoriye göre, kişi kendi dilini ne kadar iyi anlıyor ve okuyabiliyorsa, diğer alanlardaki başarısı da o oranda artacaktır. Kendi dilini iyi okuyan ve anlayan kişi farklı yetenekleri ve yatkınlıkları olmasına rağmen bütün zeka türlerinde de başarılı olabilecektir.